Ülkemizde sınav, eğitim öğretimin değerlendirme kıstasıdır. Öğrenilenler, öğrenilenlerin ifadesi, yapılan sınav sonucunda ölçüte vurulup değerlendirilir. Bu nedenle öğrenci için sınav daima bir kaygı unsuru olmuştur. Kaygı da başarıyı engelleyen faktörler arasında ön sıralarda yer alır.Peki ya kaygı nedir?
Kaygı (anksiyete), her insan tarafından zaman zaman yaşanan bir duygudur. Asıl amacı yaşamın sürdürülmesi, uyum davranışlarının gelişimini sağlamaktır. Bu duygu yardımıyla bilinmeyen, yeni ya da tehlikeli uyaranlardan sakınma, onlarla başa çıkma, karşı koyma ya da gerektiğinde kaçma gibi davranışlar gösteririz.
Yaşadığımız olaylar, içinde bulunduğumuz ortam, düşüncelerimiz, kişiliğimiz, olayları algılayışımız kaygının oluşmasında etkili olan en önemli faktörlerdir.
Sınav, kaygı yaşanmasına sebep olan bu faktörlerden sadece biridir.
Aslında, kaygı çoğu kez korkulmayacak, kişide çok büyük fiziksel bir hasar meydana getirmeyecek bir durumdur.
Tabi ki, hayatınızın en önemli sınavına girerken kaygılanmamanız mümkün değildir. Ancak aşırı kaygı sınav anında bilgilerinizi tam olarak kullanamamaya neden olabilir. Sınav kaygısı genellikle “ya başaramazsam?, ben ne olacağım?, çevremdekilere ne diyeceğim? gibi düşüncelerden oluşur ve sonuçta sınav kazanılamayacak zor bir görünüme kavuşur.
Oysa üniversite sınavı sadece bir sınavdır. Bize fiziksel olarak bir zarar verir mi? Öyleyse onu korkunç hale, kaygı duyulacak hale getiren bizleriz. Bizim o sınava bakış açımız. Yani; öğrencinin sınavdan korkması değil “Sınavda başarısız olma korkusu” kaygıyı doğurur. Çünkü burada öğrenci sınavı değil sınavın sonucunu düşünmektedir.
Uzun bir süredir sınava hazırlanıyor ve sınavın yaklaşmasıyla beraber, gözle görülebilir bir endişe hali yaşıyor olabilirsiniz. Uykuya dalmakta güçlük çekiyor olabilir, yemek yiyememekten, iştahınızın azlığından şikayet ediyor olabilir, hayattan aldınız zevkte bir azalma hissediyor olabilirsiniz. sınavı başarıp başaramayacağınız kaygısı beyninizi aşırı meşgul ediyorsa ve yoğun bir kaygı hissediyorsanız üstelik bu kaygı sizi gündelik işinizi bozuyorsa, uykularınızı, yeme duyunuzu etkiliyorsa, neredeyse başka bir şey düşünmüyorsanız sınav kaygısınız var demektir. Girdiğiniz deneme sınavlarında, sınav saati ecel gibi yaklaşıyorsa, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip soğuk terlemeye başladıysanız; bir de sınavda başınız tutuyor, beyniniz boşalmış gibi oluyor, sınav kağıdını açmaya cesaret edemiyor, soruları heyecandan okuyamıyorsanız bu yoğun bir sınav kaygısına işarettir.
Bu durum ciddi ve uzun süreliyse profesyonel yardım alınması gerekebilir. Üstelik, bu kaygı kişiyi depresyon, panik bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, obsesif bozukluk ve uyku bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıklara da sürükleyebilmektedir. Alacağınız profesyonel yardım aşağıdaki ve benzer sorularınızın cevaplarını verecektir:
Üniversite sınavı kaygısı nasıl ortaya çıkar?
ÖSS sınavı kaygısının nedenleri nelerdir?
Kaygıyı yaratan bazı düşünceler olabilir mi?
Kaygının belirtileri nelerdir?
Kaygı bir hastalık mıdır?
Kaygı yaşadığımızda nasıl davranışlar gösteriyoruz?
Kaygı öğrenmeyi nasıl etkiliyor?
ÖSS sınavı kaygısında ailenin rolü nedir?
Aileye düşen sorumluluklar nelerdir?
Sınav kaygısıyla başetmekte kullanılan stratejiler neler?
Kaygıyı nasıl yararlı hale getirebilirsiniz?
Sınav sırasında yaşanılan kaygı ile nasıl başedilebilir?
Hem bireysel hem de grup psikoterapisi şeklinde yürüttüğümüz terapötik çalışmalarımızda amacımız, sınav kaygısını ortaya çıkaran düşüncelere ulaşarak bunları değiştirmek, öğrencinin ders çalışma becerilerini geliştirerek, gelecek ile ilgili beklentileri ve kişilerarası ilişkilerinin kaygısı üzerindeki etkilerini ayarlamak ve ailenin öğrenciye verebileceği desteği daha ulaşılabilir ve verimli hale getirmektir. Grup psikoterapilerindeki diğer bir hedefimiz ise öğrencilerin sınava hazırlık döneminde yaşadıkları sorunları ve sıkıntıları birbirleriyle paylaşarak rahatlamalarını sağlamak hedeflenmektedir. Çünkü, sınav kaygısı olan herkes bir diğerini daha kolay anlayabilmekte, böylelikle yalnızlık duygusunu azalmaktadır.