Sağlık Kaygısı ve Tedavisi

Sağlık Kaygısı ve Tedavisi Hipokondriazis şiddetli bir sağlık kaygısı ile karakterize, medikal ortamda oldukça sık rastlanan bir bozukluktur (Hedman et al, 2010). DSM IV’e göre, hipokondriazisten yakınan hastalar, ciddi bir hastalıkları olduğuna yönelik inanç ve korkulara sahiptir. Bu hastalar, aksi yönde tıbbi güvence verilmiş olmasına rağmen, zararsız fiziksel belirtileri ciddi bir hastalığın işareti olarak görürler. Prevelansı %4.2 ile 8.5 arasında değişen bu bozukluk, fiziksel ve psikolojik fonksiyonlarda, iş verimliliği ve sosyal işlevsellikte belirgin bozulma, aşırı sağlık hizmeti başvurusu ve tıbbi kaynakların gereksiz yere kullanılması sonuçlarını doğurur (Greeven, van Balkom, Visser, et al., 2007).

Hipokondriazisi olan bireylerin, olmayanlara göre daha fazla doktora gitmesi, daha fazla tetkik yaptırması ve daha fazla operasyon geçirmesi (Taylor&Asmundson, 2004), kişinin kendisi için olduğu kadar, toplum için de oldukça maliyetli bir durumdur. Bu tabloda Hedman ve arkadaşlarının işaret ettiği üzere, iki olumsuzluk dikkat çekmektedir: Öncelikle sağlık güvencesi ile hipokondriayak kişinin kaygısının azalması, uzun vadede bozukluğun sürekli hale gelmesine katkıda bulunmaktadır. İkincisi olaraksa, bu durum sağlık alanında, tıbbi kaynakların sınırlanmasına ve ihtiyacı olan diğer hasta gruplara verilen hizmetin kısıtlanmasına neden olmaktadır (Hedman et al, 2010).

Son zamanlarda araştırmacılar sağlık kaygısını bir spektrum üzerinde değerlendirmektedirler. Hafif düzeyde sağlık kaygısı işlevseldir ve yaşamın devamı için gereklidir. Ancak şiddetli sağlık kaygısı, zararsız bedensel duyumların kaygıyı tetiklemesi ve bu kaygının -aksi yönde medikal güvence verilmesine karşın- işlevsel olmayan boyuta ulaşması ile sonuçlanır (Taylor&Asmundson, 2004). Sonuç olarak da bu maladaptif kontrol ve güvence arayışı davranışı, sağlık hizmetlerinin verimsiz kullanılması ve medikal müdahaleye maruz kalma sonucu bireyde ikincil rahatsızlıkların ortaya çıkması ile sonuçlanabilir.

Diğer kaygı türleri gibi, sağlık kaygısı da, sıkıntı veren duyguların (korku ve dehşet gibi); fizyolojik uyarılma ve eşlik eden vücut duyumlarının (kalp çarpıntısı gibi); düşünceler ve tehlike imajlarının; sonuçta da kaçınma ya da diğer savunmacı davranışların eşlik ettiği, kısacası bilişsel davranışçı formulasyona imkan veren, çok yönlü bir fenomendir (Taylor&Asmundson,2004). Bu formulasyon içinde kişiyi tehdit eden bir yaşam olayı, hasta olmaktan şüphe duymaları ile sonuçlanır. Bu şüphe onların şüphelerini doğrulayan bedensel duyumlara ve enformasyona dikkatlerini çevirmelerine sebep olur. Kişiler bu şüpheyi doğrulamayan kanıtları ise görmezden gelirler (Barsky&Ahern, 2004).

Sağlık hakkında işlevsel olmayan düşüncelerin çocuklukta, bireyin kendisinde ya da yakınında bir hastalık deneyimlendiğinde ve/veya tıbbi yetersizliklere maruz kalındığında ortaya çıktığı düşünülmektedir. Sonraki tetikleyici olaylarda bu düşünceler aktive olur ve olumsuz otomatik düşüncelerin oluşumuna hizmet eder (Warwick, 2004). Deale’in (2007) ifade ettiği gibi, genel olarak fiziksel belirtiye -hem kendi yaşantımızda hem de çevremizde- çok yaygın olarak rastlandığından, herhangi bir tetikleyici bu bireylerde yeniden işlevsel olmayan sağlık kaygısının ortaya çıkmasına katkıda bulunacaktır.

Hipkondriazis tedavisinde kaygı bozukluklarında kullanılan bilişsel davranışçı teknikler kullanılmaktadır. Bu teknikler psikoeğitim; olumsuz otomatik düşüncelerin ve rasyonel açıklamaların kaydı için günlük tutulması; belirtilerin gelişiminin izlenmesi için davranışsal deneylerin yapılması; bedensel kontrol ve güvence arayışı ile ilgili tepki engellemesi; yakın çevrenin güvence vermeyerek tedavi sürecine katılımı; ve kişinin hastalıkla ilişkili durumlara maruz bırakılması basamaklarını içermektedir (Furer&Walker, 2005).

Yakın zamana kadar şiddetli sağlık kaygısının bir tedavisi olmadığı kabul edilmesine rağmen, BDT’nin etkili olduğunu kanıtlayan birçok araştırma yapılmıştır (Warwick, 2004). Bahsi geçen araştırmaların her birinde davranışçı ya da kognitif bileşenlerin sağlık kaygısını azaltmada kontrol grubuna kıyasla anlamlı bir etkisinin olduğu bulunmuştur. Ayrıca araştırmacılar BDT’nin etkilerinin 3 ila 12 aylık zaman zarfında kişiler için koruduğunu tespit etmişlerdir (Brier&Halverson, 2009; Barsky&Ahern, 2004; Deale, 2007; Furer&Walker, 2005; Hart&Björgvinsson, 2010; Hedman et al, 2010; Lovas&Barsky, 2010; McKay&Bouman, 2008; Muse et al., 2010; Olatunji, 2008; Walker&Furer, 2008; Warwick, 2004).

Kaynaklar

Brier, M., Halverson, L. (2009) Hypochondriasis. The Clinical Advisor. July 2009. Sf.81-82
Barsky, A.J., Ahern, D.K. (2004) Cognitive Behavior Therapy for Hypochondriasis: A Randomized Controlled Trial. JAMA. March, 24-31, Vol.291. No:12, 1464-70

Deale, A. (2007) Psychopathology and treatment of severe health anxiety. Psychiatry. 6:6. 240-46

Furer, P.,Walker, J.R. (2005) Treatment of Hypochondriasis with Exposure. Journal of Contemporary Psychotherapy. Vol.35, No.3, 251-67

Greeven, A., van Balkom, A.J.L.M., Visser, S. et al. (2007) Cognitive Behavioral Therapy and Paroxetine in the Treatment of Hypochondriasis: A Randomized Controlled Trial. Am J Psychiatry. 164. 91-99

Hart, J., Björgvinsson, T. (2010) Health Anxiety and Hypochondriasis: Description and Treatment Issues Highlighted Through a Case Illustration. Bulletin of the Menninger Clinic. 74. 2. 122-140

Hedman, E., Ljotsson, B., Anderson, E., Rück, C., Andersson, G., Lindefors, N. (2010) Effectiveness and Cost Offset Analysis of Group BDT for Hypochondriasis Delivered in Psychiatric Setting: An Open Trial. Cognitive Behavior Therapy. Vol.39. No:4. 239-50

Lovas, D.A., Barsky, A.J. (2010) Mindfulness-based cognitive therapy for hypochondriasis or severe health anxiety: A pilot study. Journal of Anxiety Disorders. 24: 931-35

McKay, D., Bouman, T.K. (2008) Enhancing Cognitive-Behavioral Therapy for Monosymptomatic Hypochondriasis with Motivational Interviewing: Three Case Illustrations. Journal of Cognitive Psychotherapy: An International Quarterly. 22. 2. 154-66

Muse, K., McManus, F., Hackmann, A., Williams, Matthew, Williams, Mark. (2010) Intrusive Imagery in Severe Health Anxiety: Prevelance, Nature and Link with Memories and Maintanance Cycles. Behavior Research and Therapy. 48.792-798

Olatunji, B.O. (2008)New Directions on Resarch Health Anxiety and Hypochondriasis: commentary on a timely special series. Journal of Cognitive Psychotherapy: An International Quarterly. 22.2. 183-90

Taylor, S. Asmundson, G.J.G. (2004) Treating Health Anxiety: A Cognitive Behavioral Approach. New York: The Guilford Press

Walker, J.R., Furer, P. (2008) Interoceptive Exposure in the Treatment of Health Anxiety and Hypochondriasis. Journal of Cognitive Psychotherapy: An International Quarterly.22.4.366-78

Warwick, H. (2004) Treatment of Health Anxiety. Psychiatry. 80-83.


TÜM KİTAPLARDA %45'E VARAN İNDİRİMLER

İyi Hissetmek
%25
indirim
375 TL
281.25 TL
Hayatı Yeniden Keşfedin
%25
indirim
350 TL
262.5 TL
Mod Terapisi
%25
indirim
270 TL
202.5 TL
Jane Doe

Psikiyatr H.Alp Karaosmanoğlu

1969 yılında İzmir'de doğdu. 1993 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Psikiyatri ihtisasını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tamamladı. Analitik Yönelimli Grup Terapileri, Bilişsel ve Davranışçı Psikoterapi, Cinsel İşlev Bozuklukları Tedavileri eğitimlerini tamamladı.

2000 yılında PsikoNET Psikoterapi ve Eğitim Merkezini kurdu. Halen bu merkezin yöneticiliğini yapmaktadır. Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini ve süpervizyonunu bitirdikten sonra 2002 yılında Şema Terapi ile ilgilenmeye başladı ve 2005 yılının başlarından itibaren bu tedavi türünün ülkemizde tanınması ve uygulanması amacıyla eğitmlere başladı. ISST (International Society of Schema Therapy) tarafından "Advanced" seviyede Şema Terapisti ve eğitimcisi olarak tanınan Dr. Karaosmanoğlu halen bu eğitimleri sürdürmektedir.

2003 yılında PsikoNET Yayınlarını kuran Dr. Karaosmanoğlu, Bilişsel ve Davranışçı Terapi ve Şema Terapi konularında çeşitli kitapların çevirilerinde yer aldı ve editörlüklerini yaptı.