Genel erişkin nüfusun yaklaşık % 1-3’ünün patolojik kumar oynama ölçütlerini doldurduğu bildirilmiştir . Bu oran psikiyatrik hastalar arasında % 6’ya; alkol-madde bağımlılarında %8-25 gibi yüksek düzeylere ulaşmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde aile üyeleri de dahil olmak üzere en az 2.5 milyon insanı etkilediği, bu sayının giderek tırmandığı ileri sürülmüştür. Kompulsif kumarbazlığa alkol ve madde bağımlılığı yüksek oranda eşlik etmektedir. Major depresyon, iki uçlu duygudurum bozukluğu, anksiyete bozuklukları, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, narsissistik ve antisosyal başta olmak üzere kişilik bozukluklarının patolojik kumarbazlığa eşlik eden veya bu hastaların yaşam öyküsünde saptanan diğer psikiyatrik bozukluklar olduğu belirtilmiştir.
İlerleyici seyir, büyük kayıplara karşın kumar oynama davranışının kontrol altına alınamaması, olumsuz sonuçların göz ardı edilmesi gibi özellikler tanı koydurucudur. Madde bağımlıları gibi patolojik kumarbazlarda, uyarılma isteği ve öforik duruma ulaşma çabası ön plandadır. Benzer şekilde patolojik kumarbazlar tolerans ve çekilme belirtileri de gösterirler. Bu nedenle aynı uyarımı yaşamak için zaman içinde daha fazla para yatırma, ve kumar oynanmadığı zaman huzursuzluk, yerinde duramama, depresif mizaç, ve yoğunlaşma zorlukları gibi çekilme belirtilerinin varlığı
oldukça tipiktir.
Patolojik kumar oynama tedavisinde en güncel ve umut vaat eden yaklaşım bilişsel tedavidir. Bu yöntemde denetleme yanılsaması, sihirli inançlar, taraflı değerlendirme, hatalı algılama ve irrasyonel düşünme gibi hatalı kognisyonlara karşı içgörü geliştirmek ve bunları daha iyi uyum sağlayan (adaptif) şemalarla değiştirmek amaçlanmaktadır. Bu yaklaşımın en başarılı biçimde uygulandığı “Quebec” programında 1. Kumar hakkında bilgilendirme, 2. Bilişsel yaklaşım , 3. Sorun çözme eğitimi, 4. Sosyal beceri eğitimi ve 5. relaps önleme aşamaları ile çok yüz güldürücü tedavi sonuçları alındığı bildirilmiştir. Önümüzdeki yıllarda bu tedavi yaklaşımının daha da yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir. Serotonin geri alım inhibitörleri de başarı şansını arttırmaktadır.