Çocuk ve ergenlere özgü depresyon belirtileri özetle şöyledir:
Kendini mutsuz veya boşlukta hissetme
Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk almama ya da eskisi kadar hoşlanmama
Sık sık ve basit şeyler için ağlama ya da ağlama isteği duyma
Gelecekten umutsuz olma
Değersizlik duygularının bulunması
Suçluluk duygularının olması, bütün olumsuzluklardan dolayı kendini suçlama
Sık sık ölümden ve kendini öldürmekten söz etme ya da “Kaçıp gideceğim buralardan” gibi sözler etme
İntihara kalkışma ya da kendine zarar verecek başka bir davranışta bulunma (örneğin, kolunu jiletleme)
Anne-babayı sinirlendirene kadar uğraşma. En yakınlarıyla ilişkisinde bozulma, sık sık tartışma veya küsme
Gergin, sıkıntılı, huzursuz olma. Sık sık “Of, sıkıldım!” sözcüklerini kullanma
Bedensel şikayetler: Sık sık baş, karın ağrısı ya da yorgunluk hissetme
İştahında değişiklikler olma: Eskisine oranla daha az ya da daha fazla yeme, eskiye oranla daha fazla yemek seçme, yemek konusunda mızmızlanma veya sorun çıkarma
Uyku bozuklukları: Gece geç uyuma, sabah zor uyanma. Uyku alışkanlığında değişiklikler; yalnız uyuyamama, huzursuz uyuma, uykuya dalmadan önce, ya da uyku sırasında korkma, geceleri sık sık kötü rüyalar gördüğünü söyleme
Kendine güvende azalma: Her işe “Ben yapamam, ben beceremem” diye başlama
Sinirlilik ve öfke patlamaları
Aşırı alınganlık
Derse ilgide azalma, ders başarısında belirgin düşüş
Arkadaş ilişkilerinde bozulma, olumsuz arkadaşlıklar kurma, kendini yalnız hissetme
Müzik zevkinde değişim
Hangi noktada normal değil?
Bu duygu ve davranışlar zaman zaman depresyonu olmayan çocuk ve ergenlerde de görülür!
Ancak teşhisin konabilmesi için ruh halinde kayda değer bir değişimin en az iki hafta süreyle görülüyor olması gerekir!
belirtilerin “kayda değer” olması
semptomların süresi önemlidir!
Tek bir davranışın ötesinde genel tabloya bakmak gerekir!
Yaygınlık
Çocuğun yaşına, çalışmanın yapıldığı ülkeye, örneklemine tipine göre değişimler göstermekte
Okul öncesi: %1’in altında
Okul dönemi: %2-3
Ergenlik: %7-13
Çocuklarda cinsiyetler arasında fark yok
Ergenlerde, yetişkinlerde olduğu gibi, kadınlarda erkeklerin 2 katı
Neden kaynaklanıyor?
• Biyolojik yatkınlık + çevresel etkenler etkileşimi
Biyo-psiko-sosyal model
• Kalıtım
• Beyindeki kimyasal maddelerin etkisi
• Hormonal etkenler
• Anne-babada depresyon ve diğer psikiyatrik bozukluklar
• Mizaç
• Psikolojik etkenler ve anne-baba-çocuk ilişkisindeki bozukluklar
• Çocuklar arasında ayrım yapma
• Çok erken ya da geç anne baba olma
• Dayak ve cinsel istismar
• Ailede huzursuzluk
• Anne-babanın ölümü
• Boşanma
• Diğer yaşam olaylar: Sevgiliden ayrılma, başarısızlık yaşama
Biyolojik Etkenler
Beyin
Depresif çocuklarda depresif olmayan çocuklara göre; yetişkinlerdekine benzer olarak, frontal lob hacminde azalış ve ventriküler hacimde ise artış vardır.(Weller, et al., 2004, pp. 411-435)
Mizaç
Zor bebeklerin ve
Huzursuz, iştahsız, uykusuz, sorunlu, çok ağlayanların çocukluk ve ergenlikte depresyon yaşama riski daha yüksek!
Çevresel etkenler
Anne çocuk ilişkisindeki bozukluklar
Duygusal ve fiziksel beklentilere duyarsız bir anne ---) Güvensiz, endişeli çocuk
Çocuklar arasında ayrım yapma
Bir çocuğa aşırı ilgi gösterip diğerini ihmal etme
Erkek çocukları ayırma
Kendine benzeyeni ayırma
Başarılı olanı ayırma
Çok erken veya geç yaşta anne-baba olma
“Ben gençliğimi yaşayamadım” diyen veya
“Çocukla uğraşacak halim kalmadı, çekemiyorum” diyen ebeveynler!
Tabi ki burada asıl önemli olan yaştan ziyade kişilik ve çocuk yetiştirmeye ruhen hazır oluş!
Dayak; Cinsel istismar; Örtbas edilme; Çocuğun tehdit edilmesi; Travma
Anne babada depresyon ve diğer psikiyatrik bozukluklar
Ailede depresif özellikler
Olumlu ortam sağlamakta zorlanan ebeveyn
Anne-babanın ölümü
Anne baba ölene kadar ev huzurlu muydu?
Sonrasında çocuğa iyi bakılıyor mu?
Boşanma
Mutsuz bir aile ortamındansa iyi bir ayrılık!
“Eğer çocuklar olmasaydı çoktan ayrılırdık!” cümlesi çocuğun sırtına büyük bir sorumluluk/suçluluk yükler!
Boşanma sonrası yaşanan psikolojik sorunlar boşanmadan çok, mutsuz bir evde senelerce yaşamış olmaya bağlanabilir
Boşanma sonrası birbirini kötüleyen anne-baba da çocuğun hayata karşı güvensizliğini pekiştirir!
Diğer yaşam olayları
Sevgiliden ayrılma
başarısızlık yaşama
Stres Tetikleyicisi
Stres yaratıcıları tek başına ortaya çıkmaz! Daha çok, biriktiğinde depresyon riskini yükseltir!
Örneğin; boşanma gibi yaygın bir olaya bakalım:
Aynı gelirle iki ev geçindiğinden, maddi durum bozulur,
Bu durum çocuğun velayetini almış bireyi ek bir stresle karşı karşıya bırakır
Boşanmanın sıkıntısına bunlar eklenince
Çocukla gereğince ilgilenememe, hatta şiddet uygulama vs gibi riskler artabilir
Depresyon riski artar
Burada kişinin stres faktörünü nasıl algıladığı önemlidir! Olay ne kadar sarsıcı olursa olsun kişinin başedebileceğini düşünmesi süreci kolaylaştırır.