Bir Numaralı Halk Sağlığı Düşmanı: Sigara

Sigara Kullanımı Türkiye'de ve Dünyada erken ölümlerin önlenebilir en önemli nedenidir. Çünkü sigara , eroin ve kokain gibi bağımlılık yapıcı bir madde olan nikotini ve dört binden fazla toksik (zehirli) maddeyi bir arada içeren bir üründür. Sigara dumanında yaklaşık elli kadar kanser yapıcı madde vardır.35-69 yaşları arasında kalp hastalıkları, kanser ve beyin damarları hastalığı nedeniyle ölen kişilerin yaklaşık yarısı sigara nedeniyle ölmektedir ve bu kişiler için sigara nedeniyle kaybedilen ortalama ömür süresi kişi başına 22 yıldır. Bu gerçeklere rağmen Türkiye'nin sigara tüketimi hızla artmaktadır.1960'ların başlarında yaklaşık 30 bin ton olan sigara tüketimi ülkemizde sürekli ve düzenli olarak artmış 1997 yılında 110 bin tona ulaşmıştır. Oysa son 20-30 yılda gelişmiş ülkelerde sigara tüketiminin sürekli olarak azaldığı gözlenmektedir.

Dünya sağlık örgütü istatistiklerine göre dünya ülkelerinin birçoğunda en çok rastlanan ve en çok ölüme yol açan nedenler arasında ilk sırayı akciğer kanseri alıyor. Son 40 yılda yüzde 250 oranında artış gösteren akciğer kanserine sadece ABD'de her yıl 160 bin kişi yakalanıyor. Türkiye'de ise her yıl 30-40 bin kişide akciğer kanseri görülüyor.

Bir başka araştırmaya göre akciğer kanserinin yüzde 85'i, kronik bronşitin yüzde 75'i, kalp hastalıklarının yüzde 25'i sigaradan kaynaklanıyor. Uzmanlar, 100 bin kişilik nüfusta hiç sigara içmeyenlerin akciğer kanserine yakalanma oranının yüzde 0.1-0.2, günde bir paket içenlerde yüzde 44, 1-2 paket içenlerde 58, günde 2 paket ya da daha fazla içenlerde 72 olduğuna dikkat çekiyor.

Bağımlılık yapıcı özelliğinin kuvveti, önceki kuşaklardan miras alınan yanlış sosyal değer yargıları, bağımlı erişkinlerin genç kuşaklara yanlış rol modeli olmaları ve sigara firmalarının reklam, tanıtım ve lobicilik etkinlikleri nedeniyle sigara mücadelesi önemli zorlukları olan bir mücadeledir.


NİKOTİN NEDİR ? :

Nikotin zayıf bir merkezi sinir sistemi ve kuvvetli bir kalp-damar sistemi uyarıcısıdır. Kan damarlarını daraltır,kan basıncını yükseltir ve kalbi uyarır,kan yağ seviyelerini yükseltir. Nikotin sıvı halde çok güçlü bir zehirdir , tek bir damlanın injeksiyonu bile insanı öldürmeye yeter. Nikotin bağımlılık yapıcı bir maddedir , insanları sigara içmeye devam ettiren etken duman değil nikotindir. Ancak asıl sigara dumanı , sorunların kaynağıdır.

SİGARA DUMANI:

Sigara dumanı öldürücü gazlardan ve 4000 farklı kimyasal maddeden oluşan bir bileşimdir. Bu maddelerin bir kısmı tütüne kimyasal işlemler sırasında katılırlar. Böylece sigaranın daha iyi yanması veya daha değişik tat vermesi sağlanır. Sigara kağıdına katılan kimyasallar sigaranın sönmeden ve daha hızlı yanmasına yol açar, bu da tüketimi kamçılar.Tütün üretimi sırasında kullanılan pestisitler de bir oranda tütüne geçer. Dolayısıyla saf tütünden yapılan sigaralar çok daha zararsızdır.
Diğer bitkiler gibi tütün de çok sayıda eser element içerir. En çok rastlanan 26 element; Al, As, Ba, Br, Ce, Cl, Co, Cr, Cs, Eu, Fe, Hf, K, Ca, Mg, Mn, Na, Ni, Rb, Sb, Sc, Se, Sr, Th, V, Zn’dir. Bunlardan bazıları faydalı (Zn, Cu, Fe, I, Br, F, Ca, Co, vb.), bazıları da zehirli, radyoaktif ve çoğunlukla kanserojendir (K, Pb, As, Cd, Hg, Th, U, Po vb.). Bunlardan arsenik deride bozukluklara, deri kanserine, mide ve bağırsak bozukluklarına neden olmaktadır. Diş çürümelerine, kansere, denge bozukluklarına yol açtığı saptanan selenyumun zehirleyici etkisi arsenikten on bin kez daha fazladır. Cıva ise beyinde ve sinir sisteminde tahribata yol açmaktadır.
Sigara içiminin kimyasal zehirliliğinden çok radyo-zehirliliğinin daha etkili olduğu saptanmıştır. Sigaradaki radyonüklitlerden en zararlısı, sigaranın yaklaşık 600-650 °C’lik alev sıcaklığında tamamen buharlaşan polonyum-210’dur (Po210) . Filtreli sigaralar ve porositesi yüksek sigara kağıtları, sigara içilmesi sırasında oksijen miktarını artırıp tütünde tam yanmayı sağlayarak sigaranın alev sıcaklığını artırdığından toryum, uranyum ve potasyum gibi buharlaşma sıcaklığı yüksek diğer radyonüklitlerin de buharlaşarak ciğerlerimize alınmasına neden olmaktadır. O halde katransı maddeleri süzmesi için ilave ettiğimiz filtreler vücudumuza kanser yapıcı radyonüklitlerin alınmasını kolaylaştırmaktadır . Günde 1,5 paket sigara içen bir kişi 300 akciğer filmi çekildiğinde alınacak radyasyona maruz kalmaktadır.

Sigaradaki Bazı Kimyasal Maddeler:

Karbon monoksit Hidrojen syanit Ozon
Vinil klorit Formaldehit Naftalinler
Asetaldehit Hidrazin Arsenik
Formik asit Kadmium Nikel bileşikler
Kurşun Nitrik oksit DDT
Piren Metil klorit Hidrojen sülfit
Benzen Asetronitril Nitrosaminler
Akrilonitrit Phenoller Benzopirene
Polinükleer aromatik Amonyak Hidrokarbonlar
Polonium-210 Radioaktif bileşikler Endrin
Asitler Dimetilnitrosamin Alkoller
Etilmetilnitrosamin


Sigara 3 şekilde dejeneratif hastalık oluşturan etki gösterir :

  • İrritasyon ve inflamasyon (yangı )

  • Serbest radikal oluşumu

  • Alerji ve bağımlılık


Sigara vücut dokularına sürekli ve kronik irritan etki yapar, özellikle ağız boşluğuna ve solunum sistemine. Bu yüzden sigara içenlerde solunum infeksiyonları ( nezle, bronşit,sinüzit gibi ) sık görülür. Bronşlardaki koruyucu mukus tabakasının incelmesi ve kuruması bu sistemin savunma mekanizmasını zayıflatır ve pek çok hastalığa zemin hazırlar. Kronik bronşit , uzun süreli irritasyon , mukus koruyuculuğunun azalması ve tekrarlayan infeksiyonlar sonucu oluşur ve beraberinde akciğer fonksiyonlarında ve kapasitesinde azalma görülür. Doku hasarı geri dönüşümsüz hale gelince amfizem denilen daha ağır bir tablo gelişir.
Akciğer kanserine yakalanma olasılığı, günde 1-9 adet sigara içilmesiyle 4.6 kat, 10-19 sigara içiminde 7.5 kat, 20-39 sigara içiminde 13.1 kat ve 40 sigaranın üzerinde bir tüketimde ise 16.6 kat artmaktadır. Yani günde iki paket sigara içen bir kimse içmeyene oranla 16 kez daha fazla akciğer kanserine yakalanma olasılığına sahip olmaktadır.
Kalp-damar sistemi de nikotinin direkt (irritasyon ve damar sertliğine zemin hazırlaması ) ve diğer maddelerin de dolaylı etkisiyle ,örneğin karbon monoksit , risk altındadır. Karbon monoksit alyuvarlara bağlanarak oksijen taşıma kapasitesini azaltır ,bu da organizmanın daha fazla alyuvar üretmesine neden olur ( polisitemi ) , bu da kanın koyulaşmasına ve akımın yavaşlamasına yol açar. Sigara içenlerde kalp krizi riski 3 kez artmıştır,bu risk yüksek tansiyonlularda ve kan kolesterolü yüksek olanlarda daha da fazladır. Nikotin kalp ritminde de sorunlara yol açar (çarpıntı – aritmi ).
Periferik arter hastalığı , damar sertliğinin yol açtığı azalmış dolaşım ve damarların daralmasına bağlı yetersiz kanlanma sonucu , sigara içenlerde daha sık görülür ve kendini yürümekle oluşan bacak ağrıları ile belli eder.
Sigara dumanının alerjik etkisi vardır. Alerjik veya düşük bağışıklığı olan kişiler sigara dumanına çok duyarlıdır. Sigaranın vücut direncini de düşürdüğü bilinmektedir. Yaşlanma sürecini de serbest radikal oluşumu , irritasyon , damar sertliği ve toksik gazlara bağlı olarak arttırır.


Sigaraya bağlı hastalıklar:

Ateroskleroz (damar sertliği )
Akut bronşit
Alerjiler
Hipertansiyon
Kronik bronşit
Rinit
Kalp hastalığı
Amfizem
Sinüzit
Koroner arter hastalığı
Akciğer kanseri
Diğer infeksiyonlar
Periferik damar hastalığı
Ağız kanseri
Yanıklar
Myokard infarktüsü
Dil kanseri
Peptik ülser
İnme
Larinks kanseri
Varis
Polisitemi
Yemek borusu kanseri
Hiatal herni
Düşük doğum ağırlıklı bebekler
İdrar kesesi kanseri
Osteoporoz
Artan çocuk ölümleri
Böbrek kanseri
Periodontal hastalık
Alzheimer hastalığı
Pankreas kanseri
Vitamin/mineral eksikliği
Serviks kanseri
İmpotans


Risk grubundaki sigara içiciler:

Hamile kadınlar
Alkolikler
Alkol tüketenler
Emziren kadınlar
Diabetikler
Doğum kontrol hapı kullananlar
Sigara ile alakalı hastalığı olanlar
Ailede kalp hastalığı olanlar
Toksik maddelerle çalışanlar
Hipertansiyonlular
Yüksek kolesterollü hastalar
Ameliyat geçirenler
Ağır içiciler
Ülser hastaları
Şişman kişiler
Çok zayıf kişiler



Sigaraya bağlı belirti ve sorunlar:

Göğüste yanma
Cerrahi komplikasyonlar
Alerjiler
Beslenme bozuklukları
Anjina pektoris
Diş ve parmaklarda sararma
Ses kısıklığı
Artan gebelik riski
Öksürük
Artan kahve tüketimi
Baş ağrıları
Artan alkol tüketimi
Hafıza sorunları
Artan boşanmalar
Anksiete
Artan iş değişiklikleri
Yorgunluk
Azalmış bağışıklık
Ev ve dış mekanlarda yangın
Azalan cinsellik
Yükselen sigorta primleri
Soğuk el ve ayaklar
Bacak ağrıları


TÜM KİTAPLARDA %45'E VARAN İNDİRİMLER

İyi Hissetmek
%25
indirim
300 TL
225 TL
Hayatı Yeniden Keşfedin
%25
indirim
275 TL
206.25 TL
Mod Terapisi
%25
indirim
200 TL
150 TL
Jane Doe

Psikiyatr H.Alp Karaosmanoğlu

1969 yılında İzmir'de doğdu. 1993 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Psikiyatri ihtisasını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tamamladı. Analitik Yönelimli Grup Terapileri, Bilişsel ve Davranışçı Psikoterapi, Cinsel İşlev Bozuklukları Tedavileri eğitimlerini tamamladı.

2000 yılında PsikoNET Psikoterapi ve Eğitim Merkezini kurdu. Halen bu merkezin yöneticiliğini yapmaktadır. Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini ve süpervizyonunu bitirdikten sonra 2002 yılında Şema Terapi ile ilgilenmeye başladı ve 2005 yılının başlarından itibaren bu tedavi türünün ülkemizde tanınması ve uygulanması amacıyla eğitmlere başladı. ISST (International Society of Schema Therapy) tarafından "Advanced" seviyede Şema Terapisti ve eğitimcisi olarak tanınan Dr. Karaosmanoğlu halen bu eğitimleri sürdürmektedir.

2003 yılında PsikoNET Yayınlarını kuran Dr. Karaosmanoğlu, Bilişsel ve Davranışçı Terapi ve Şema Terapi konularında çeşitli kitapların çevirilerinde yer aldı ve editörlüklerini yaptı.